26 Şubat 2009 Perşembe

ARICI ARKADAŞLARIMA ''TUZLU KAHVE'' iKRAMI


Tuzlu Kahve
Kıza bir partide rastlamıştı.. Harika bir şeydi. O gün peşinde o kadar delikanlı vardı ki.. Partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti. Kız parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetine şaşırdı,ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak kabul etti. Hemen köşedeki şirin kafeye oturdular. Delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı.. "Ben artık gideyim" demeye hazırlanırken, delikanlı birden garsonu çağırdı.. "Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi.. "Kahveme koymak için.." Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı.. Kahveye tuz!.. Delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan, ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye başladı. Kız, merakla "Garip bir ağız tadınız var" dedi.. Delikanlı anlattı: "Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben.. Bu tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. Annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar.. Onları ve evimi öyle özlüyorum ki.." Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının.. Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı. İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı. Evini düşünen, evini arayan, evini sakınan biri.. Ev duyusu olan biri.. Kız da konuşmaya başladı.. Onun da evi uzaklardaydı.. Çocukluğu gibi.. O da ailesini anlattı. Çok şirin bir sohbet olmuştu.. Tatlı ve sıcak.. ..Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel başlangıcı olmuştu tabii.. Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi, prenses, prensle evlendi. Ve de sonuna kadar çok mutlu yaşadılar. Prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kaşık tuz koydu, hayat boyu.. Onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü.. 40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti. "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.. Şöyle diyordu, satırlarında.. "Sevgilim, bir tanem.. Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim.. Tuzlu kahvede.. İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? Öyle heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken 'Tuz' çıktı ağzımdan.. Sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalanla devam ettim. Bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm. Ama her defasında korkudan vazgeçtim. Şimdi ölüyorum ve artık korkmam için hiçbir sebep yok.. İşte gerçek.. Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat.. Ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlık duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum. Dünyaya bir daha gelsem, her şeyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da.." Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı. Lafı açıldığında birgün biri, kadına "Tuzlu kahve nasıl bir şey" diye soracak oldu.. Gözleri nemlendi kadının.. "Çok tatlı!.." dedi..

24 Şubat 2009 Salı

OSMANLI'DA ARICILIK

Resimlerde,arılara körük veren bir arıcı.Altındaki yazıda ise:Arıları bayıltmak için kovana duman gönderiyor.Kovanda ne var?...
Diğer sayfada arı resimlerinin altında Ana arı Hadım(hizmetçi)arı isimleri yazılmıştır.
Resimler sırasıyla:''Kovanın İçi,Bal Peteği'';diğer sayfada ise ''Arılar bayılmış olduklarından muallim talebesinin görmeleri için kovanı alt üst etmiştir.''yazısı bulunmaktadır.
Polenden ,balın ehemmiyetinden,peteklerden,yavruların beslenmesinden... bahsetmektedir.
Sol taraftaki konu başlığı,''Kovan:Bir çiftlik bahçesinde bulunan arı kovanına bakalım.'' şeklindedir.
Osmanlıca bilen arkadaşlar dikkatlice baktıklarında görebilirler.


14 Şubat 2009 Cumartesi

LEYDİ İLE RUKİYE

LEYDİ İLE BİZİM RUKİYE

ARKADAŞLARIMIN HEDİYELERİ

KARŞI KÖYDEN ,AYAK YALIN,ÇOCUKLAR SEBZE GETİRMİŞLERDİ.BEN DE ONLAR GİBİ GEZMEYE KALKIŞTIM DA BATAN TİKEN AYAĞIMI ZEHİRLEMİŞTİ.TABİKİ BU ARKADAŞLARIMIZI BOŞ GÖNDERMİYORUZ.VERDİĞİMİZ HARÇLIKLARLA DİREK BAKKALA GİDİYORLAR.

13 Şubat 2009 Cuma

ŞANLIURFA'DA SAĞIM

25 TEMMUZ 2008'DE VİRANŞEHİR'DE ,BİRİNCİ SAĞIMDAN ÖNCEKİ GÖRÜNTÜLER

ANA KONTROLÜ

AZ BİR ARI İLE OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILAN BİR ÜRETME KOVANI.DAHA ÖNCE BU RUŞET KOVANDAN BİR ANA ARI ALINMIŞTI.

AŞILAMA KAVANI VE İNCELENMESİ

AŞILAMA ÇITASINI BU ŞEKİLDE ÇIRPTIĞIMA BAKMAYIN,İLERDEKİ SAFHALARDA YANİ BAKICI KOVANA ALDIĞIMIZDA HER BİR ANA GÖZÜ ,SARSILDIĞINDA HER AN PATLAYABİLECEK BOMBA NİTELİĞİ TAŞIR.

LARVA TRANSFERİ

LARVA TRANSFERİ

LARVA TRANSFERİ

ANA ARI ÜRETME TEKNİKLERİ

Ana gözü oluşturma



12 Şubat 2009 Perşembe

ANA ARI ÜRETİM TEKNİKLERİ

Ana gözleri hazırlama

Satılık Ruşet Kovan

ARICI KARDEŞLERİMİZE DUYURU

700 ADET RUŞET KOVAN (KÖPÜK) SATILIK.
ÇITALI VE PETEKLİ ,İKİ SENE KULLANILMIŞ TANESİ 8.YTL.
İLETİŞİM:TUNCAY YAPAR 05372036728

RUŞET ÇİFTLEŞTİRME KUTULARIMIZ SATILMIŞTIR.

9 Şubat 2009 Pazartesi

BUCKFAST ARISI

BUCKFAST ARISI.HALEN ELİMDEKİ MEVCUT ARI.Almanya'daki adres ve telefonları bile mevcut.
Ne olduğunu bilmediğim yazılar.




Almanya'daki arkadaşımın evine ilk önce postayla bu zarfın içinde gelmiş.








Carnika Arısı,Yunanistan'da vefat etti.




8 Şubat 2009 Pazar

ARICILIK ZOR BİR UĞRAŞ

Uzağımızda olsalar çalıyorlar.
Mecburen böyle oluyor.

Apartmanların gölgesinde mücadele ediyorlar. Biz de ayrı cephede savaş veriyoruz.Yer problemi,nakil,bal fiyatlarının düşük olması,nakit para.


ERKEN BAHARDA YAVRU DURUMU

Ana arı görevini tam manasıyla yapıyor.Havanın daha sıcak olduğu ve polenin, balın tam geldiği günlerde bu yavru durumu tam süper olur.
Topu topu dört çıta arı, ancak bu kadar olur.

Bal durumu da iyi.Zaten böyle olması lazım.






Yavru çıkarmış.Yani ilk şuruplamayla ölecek yaşlı askerlerin yerini dolduracak genç işçi arılar mevcut.Eğer öyle olmazsa kapalı yavruların korumasını sağlayacak arı mevcudu azalır ve hastalıklar başgösterir.Koloni zayıflar belkide söner.




Dört çıtalı normal bir arı kolonisi seçildi.Yavru durumu kontrol ettiğimizde durumun iyi olduğu görüldü.Eğer böyle bir yavru durumu olmasa şuruplamaya zaten geçemezdik.Daha önceden verdiğimiz kekin ben burda faydasını gördüm.