31 Ocak 2010 Pazar

KARNİYOL ARISI




Apis mellifera carnica

Karniyol Arısı

Sakindir
Gelişme hızı çok iyidir
Erken ilkbaharda hızlı gelişir
Bal verimi yüksektir
Oğul eğilimi yüksektir
Kışlama yeteneği iyidir
Yaygın bir ırktır
Ana Vatanı ve Yayılışı
Karniyol arısının anavatanı Slovenya’dır. Şu anda bütün kıtalara yayılmış durumdadır. Aynı zamanda dünya üzerinde İtalyan arısından sonra en yaygın ikinci arı ırkıdır. Slovenya başta olmak üzere Hırvatistan, Avusturya, Bosna Hersek ve Sırbistan’da yaygın olarak bulunmaktadır. Ancak iyi özellikleri, verimliliği ve sakinliği nedeni ile dünyanın değişik bölgelerine götürülmüştür.Görünüş ÖzellikleriKoyu renkli, kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptir. Gri renkli arılar olup abdomenin 2. ve 3. segmentleri üzerinde kahverengi benekler veya bazen da kahverengi bantlara rastlanabilir. Erkek arıların tüyleri gri grimsi kahverengi arasındadır. İşçi arılar gri ve siyah çizgili görünürken ana arılar da daha çok gri ve kahverengi bantlar hakimdir.Davranış özellikleriArı ırkları içerisinde en uysal arı ırkıdır. Yavru üretme yeteneği çok iyi olup ilk baharda 16-22 bin mevcutlu bir koloni %450’lik bir artışla ana nektar akımı öncesi Haziran ayında yaklaşık 80 binlik mevcutlara kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle ilkbahar mevsiminde gelişmesi iyi ve hızlı olmaktadır.Kışlama yeteneği de çok iyidir. Kışa küçük bir populasyon ile girip az bal tüketerek daha ekonomik geçirmektedir. Örneğin aynı koşullarda İtalyan arısının 16-22 kg/koloni bal tüketerek kışladığı ortamda karniyol arısı 5-9 kg/koloni bal ile kışlayabilmektedir. Karniyol arısının en uygun kışlama sıcaklığı –5 ile +50C arasıdır. Çok çalışkan bir arı olup yağmacılık eğilimi oldukça azdır. Ancak oğul verme eğilimi yüksektir. Oryantasyon yeteneği oldukça iyi gelişmiştir. Propolis toplama eğilimleri azdır. Yavru çürüklüğü hastalığına ve nosemaya karşı dayanıklıdır. Çevre şartlarındaki değişikliklere karşı adaptasyon yeteneği yüksektir. Özellikle kışı sert ve uzun geçen Avrupa ülkelerinde en çok tutulan arı ırkı durumundadır. Karniyol arılarının diğer ırklarla melezlerinden oldukça verimli uysal ve kuvvetli koloniler elde edilmektedir.Ülkemiz Arıcılığı İçin ÖnemiÜlkemiz farklı ekolojik ve iklim özelliklerine sahip bölgeleri ile arıcılık konusunda dünya çapında iyi bir potansiyele sahiptir. Dünyadaki tarımsal gelişmelere parelel olarak arıcılık tekniği ve yenilikleri biraz yavaş da olsa ülkemizde de uygulanmaya başlamaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı önderliğinde arıcıların Arı Yetiştiricileri Birliği adı altında örgütlenme faaliyetleri hızlanmış, son birkaç yıl içerisinde yeni yönetmelik ve düzenlemeler yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar arıcılık sektöründe geçmiş yıllara oranla büyük atılımlar yaşanmasına neden olmuştur.Tarımda verimliliğin etkileyen iki temel esastan biri olan genetik yapı nesilden nesile aktarılır ve kolaylıkla değiştirilemezler. Verimi etkileyen ikinci unsur ise çevre faktörleridir. Birim alandan veya canlıdan verimliliği artırmak için her iki faktörün de uygun olması gerekir. Bir canlının yapısını değiştiremeyiz, ancak sonraki nesilleri veya o canlıyı üretim dışı bırakarak farklı genetik yapıdaki canlıyı getirerek genetik yapıyı değiştirebiliriz. Ancak genetik yapının değişiminde çevre şartlarına uygunluk çok önemlidir. Bu nedenle kademeli olarak ıslah çalışmalarının yürütülmesi daha başarılı olacaktır. Yine çevre faktörlerinde de bir takım iyileştirmeler yapılabilir. Örneğin arıcılık açısından baktığımızda bakım ve besleme koşullarının iyileştirilmesi ve flora değişikliği iyileştirme olabilir. Dünya üzerinde bu amaçla yapılan çalışmalarda en fazla kullanılan arılar olan İtalyan ve Karniyol gibi arı ırkları ile bazı ıslah çalışması ürünleri (örneğin Buckfast arısı) gibi materyaller değişik yollar ile ülkemize getirilip kullanılmaktadır. Bu arılar ile yapılan bilimsel araştırmalar da vardır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara ve dünyada yapılan çalışma sonuçlarına göre bu arı materyallerinin ülkemizde kontrollü olarak kullanılmasının faydalı olacaktır. Ancak özellikle şunu belirtmekte fayda vardır. Ülkemizde Anadolu arısının Muğla ekotipinin ve Kafkas ırkının korunması ve yapılacak ıslah çalışmalarında mutlaka kullanılmaları gerekmektedir.Ayrıca yurt dışından getirilecek materyali Bakanlık ve Üniversiteler işbirliği ile hastalık ve zararlı bulaşmasına karşı kontrol edilerek getirilmesi ülke arıcılığımızın geleceği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.Dr Ali Korkmaz'ın kaleminden)